Garanti BBVA’dan yapılan açıklamaya nazaran, kelam konusu endeksle sürdürülebilir finans pazarını geliştirmek, şirketlerin iklim riskleri ve fırsatları konusundaki şeffaflıklarını artırmak için teşvik etmeyi hedefleyen banka; hesaplama formülü, seçme kriterleri ve başka kuralları Borsa İstanbul danışmanlığında belirlenen Türkiye’de sürdürülebilirlik ve iklim finansmanı için baz oluşturabilecek bir endeks oluşturdu.
Kapsama dâhil edilecek şirketlerin CDP bilgileriyle belirlendiği endeksin hesaplanması, sürekliliğinin sağlanması ve endeks datalarının veri dağıtım kuruluşları aracılığıyla yayımlanması süreçleri Borsa İstanbul tarafından gerçekleştiriliyor.
Endeksin yatırım dünyasını, Borsa İstanbul’da süreç gören CDP İklim Değişikliği raporlamasındaki en aktüel skoru B- ve üzeri şirketler oluşturuyor. Yılda bir sefer güncellenecek endeks içerisinde yer alan pay senetlerinin endeks içerisindeki tartısı fiili dolanımdaki hisselerin piyasa pahasına nazaran belirlenirken, pay seçim sürecinde likidite kuralı da uygulanıyor. Endekse son 6 aylık devirde günlük ortalama süreç hacmi en az 10 milyon TL ve üzeri olan pay senetleri dâhil ediliyor.
Garanti BBVA İklim Endeksi; Borsa İstanbul’da süreç gören ve sürdürülebilirlik alanında en kıymetli mevzulardan biri olan iklim değişikliğiyle uğraş kapsamında şirketlerin raporlama yaptığı CDP kapsamında iyi performans gösteren şirketleri öne çıkarıyor. Endeks, Borsa İstanbul’da süreç gören ve CDP metodolojisine nazaran, iklim değişikliği konusundaki risklerini ve fırsatlarını şeffaf bir halde beyan eden şirketlerin hisselerinden oluşan portföyün fiyat ve getiri performansını ölçüyor.,
“Artık bir dönüm noktasının eşiğindeyiz”
Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, Garanti BBVA’nın sürdürülebilir finansa yönelik çalışmalarına ait şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sadece son 60 yılda insanlık olarak atmosfere 100ppm CO2 saldık. Bu oran, 10,000 yıldan daha uzun bir mühlet evvel son buzul çağının sonuna gerçek meydana geldiği üzere, evvelki doğal artışlardan 100 kat daha süratli. Hükümetler ortası İklim Değişikliği Paneli’ndeki bilim danışmanları, limitlerin, 2 derece için 475 ppm yahut 1,5 derece için 425 ppm’den fazla olmayan bir atmosferik CO2 konsantrasyonu manasına geldiğini varsayım ediyorlar. Şayet 1,5 derece maksadına ulaşabilmeyi hala düşünüyorsak geriye yalnızca global olarak 6 ppm’lik bir bütçemiz kaldı. Velhasıl artık bir dönüm noktasının eşiğindeyiz ve bu eşikteyken bir sonraki adımın yanlışsız tarafta olduğundan emin olmamız gerek. İklim aciliyeti açısından iş dünyası olarak sorumluluğu üstlenmemiz ve iklim hareketini tüm tabana yaymak için uzlaşmacı fırsatlar sunan, teknolojiyi gerisine alan inovatif teşebbüslerle yeni bir düzgünleşme periyodu yaratmamız gereken bir devirdeyiz.
Yenilenebilir güç yatırımları, güç verimliliği uygulamaları ve döngüsel iktisat üzere birçok farklı inovatif yaklaşım milyonlarca yeni iş alanı yaratırken, Dünya Bankası tarafından bu alanlardaki yatırımların yılda en az 700 milyar dolar fiyatına ulaşacağı öngörülüyor.”
“Endeksin şimdi iklim değişikliği stratejilerini açıklamamış şirketleri özendireceğini ümit ediyoruz”
Sabancı Üniversitesi Kurumsal İdare Forumu ve CDP Türkiye Kurucu Yöneticisi Melsa Ararat da endekse dair şunları kaydetti:
“CDP, 110 trilyon dolar varlığı yöneten 590 global yatırımcı ismine şirketleri iklim değişikliği, su güvenliği ve ormansızlaşma üzerindeki tesirlerini yatırımcılara açıklamaya davet ediyor. 2020 yılında global piyasaların toplam pahasının yüzde 50’sinden fazlasını temsil eden 9 bin 600 şirket CDP soru setlerini kullanarak raporlama yaptı. Bu sayı 5 sene öncesine nazaran yüzde 70 artışı temsil etmekteydi. Son yıllarda ise tüm dünyada, direkt doğruya CDP datalarını kullanan endeksler ve fonlar artarken, CDP datalarını kullanan öteki çevresel ve toplumsal tesirleri de dikkate alan endeksler ve yatırım fonları da giderek yaygınlaşmakta. Bugün ise, CDP’nin Türkiye operasyonunun 10 yıllık hayalini gerçekleştiriyoruz.
CDP tarafından şirketlere verilen iklim değişikliği derecelendirme notlarını kullanan ve Türkiye’de finansal sermayenin, iklim değişikliğini dikkate alan şirketlere aktarılmasına aracılık edecek bir yatırım endeksini lanse ediyoruz. İnanıyoruz ki, bu endeks sayesinde, Türkiye’nin iklim değişikliğine güçlü, emisyonlarını bilimin öngördüğü amaçlara uygun olarak azaltmayı ve nihayet sıfırlamayı amaçlayan şirketleri, milletlerarası kurumsal yatırımcıların radarına girecek ve Türkiye’ye ek yabancı sermaye gelmesine vesile olacaklar. Bu endeksin ayrıyeten, lokal kurumsal yatırımcıların da hususa olan ilgisini çekeceğini ve şimdi iklim değişikliği stratejilerini açıklamamış şirketleri de özendireceğini ümit ediyoruz.”
Bloomberg HT
