Hamdi Akın, Akfen İnşaat tarafından kamu-özel iş birliği modeliyle imali üstlenilen Tekirdağ Kent Hastanesi’nin açılışında Bloomberg HT’ye değerlendirmelerde bulundu. Açıklamasında, Tekirdağ Kent Hastanesi’nin Isparta ve Eskişehir’den sonra üçüncü hastaneleri olduğunu söyleyen Akın, bu üç hastaneye yaklaşık 1,1 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını söyledi.
Türkiye’de son 4-5 yıldır yabancı yatırım tarafında bir sakinlik olduğunu lisana getiren Akın, Kovid-19 salgınıyla birlikte birçok dalın negatif etkilendiğini, pandemiden ötürü “en büyük yarayı” İDO’da aldıklarını söyledi.
Akın, iktisatta asıl olan şeyin bütçeyi yönetebilmek ve cari açığı finanse edebilmek olduğunu tabir etti. Bu sebeple, yabancı sermaye girişinin katiyetle durmaması gerektiğini lisana getiren Akın, yabancı sermaye girişi durduğu andan itibaren bu dengeyi kuramadığımızı söyledi.
Türkiye’de son 1 haftadır döviz kurunda yaşanan gelişmelere de değinen Akın, “Eğer sizin makro düzeydeki bütçeniz, dengeleriniz ve finansallarınız düzgün gidiyorsa, Dövizin gereksiz artışını göremezsiniz. (Bu hafta) oradaki güvensizlik ortamının kalkmasıyla, TL yüzde 10 paha kazandı. Demek ki, öbür yüzde 10 köpükmüş. Yeni ekonomik telaffuzla kurdaki köpük alındı.” sözlerini kullandı.
“Yatırım yapacağımız dallara 2021’in ikinci yarısında karar vereceğiz”
Akın yapmış olduğu değerlendirmesinde, Akfen Holding’in 2020 yılında 6.9 milyar liralık yatırımını tamamladıklarını söyledi. “Bu yıl salgından ötürü programımıza yeni yatırım almadık.” diyen Akın, yatırım yapacakları dallara 2021’in ikinci yarısında karar vereceklerini lisana getirdi.
Türkiye’de yatırım yapmak isteyen şirketlerin, kredi borçlanması sırasında karşılaştığı durumlara da değinen Akın, “Uzun vadeli ve düşük faizli krediyi yalnızca döviz cinsi bulabiliyoruz. Bu biçimde yapılan borçlanmalarda kur riskiyle karşı karşıya kalıyoruz.” Başka taraftan, “Türk Lirasında faiz oranlarının yükselmesiyle, TL borçlanarak uzun vadeli yatırım yapmak imkansız hale geliyor. Asıl yaşadığımız paradoks burada.” dedi.
Bloomberg HT
