Uluslararası Para Fonu (IMF), yakın vadeli küresel finansal istikrara yönelik risklerin şimdilik kontrol altına alındığını belirterek, benzeri görülmemiş ve zamanlı politika müdahalesinin ekonomiye kredi akışının sürdürülmesine ve olumsuz makro-finansal geri bildirim döngülerinden kaçınılmasına yardımcı olduğunu, toparlanma için bir köprü oluşturduğunu bildirdi.
IMF, Küresel Finansal İstikrar Raporu’nun Ekim 2020 sayısını “Toparlanmaya Köprü” başlığıyla yayımladı.
Raporda, küresel sağlık kriziyle karşı karşıya kalan politika yapıcıların insanları, ekonomiyi ve finansal sistemi korumak için olağanüstü önlemler aldığı anımsatıldı.
Toparlanma beklentilerinin belirsizliğini koruduğuna işaret edilen raporda, söz konusu beklentilerin güvenilebilir bir Kovid-19 tedavisi ve aşısının bulunmasına bağlığı olacağı aktarıldı.
Raporda, birçok ülkenin bu krize bazı sektörlerde önceden olan kırılganlıklarla girdiği belirtilerek, bu kırılganlıkların arttığına dikkat çekildi.
Küresel finansal koşulların, hazirandan bu yana devam eden politika desteği sayesinde uyumlu olmayı sürdürdüğü aktarılan raporda, gelişmiş ekonomilerde düşük faiz oranları ve risk varlığı piyasalarındaki toparlanmanın finansal koşullarda daha fazla rahatlamayı desteklemeye devam ettiğine işaret edildi.
Raporda, aynı dönemde Çin hariç gelişmekte olan piyasalarda da finansal koşulların genel olarak hafiflediği belirtilerek, Çin’de finansal koşulların genel olarak istikrarlı seyrettiği kaydedildi.
IMF’nin raporunda, “Yakın vadeli küresel finansal istikrar riskleri şimdilik kontrol altına alındı. Benzeri görülmemiş ve zamanlı politika müdahalesi, toparlanma için bir köprü oluşturarak ekonomiye kredi akışının sürdürülmesine ve olumsuz makro-finansal geri bildirim döngülerinden kaçınılmasına yardımcı oldu.” değerlendirmesine yer verildi.
Bazı ülkelerde finansal istikrar endişelerinin yoğunlaştığına vurgu yapılan raporda, firmaların nakit açıklarıyla baş etmek için daha çok borç alması ve ekonomiyi desteklemek için mali açıkların genişlemesiyle kırılganlıkların finansal olmayan kurumsal sektörlerde arttığı belirtildi.
Raporda, kriz ilerledikçe, kurumsal likidite baskılarının özellikle de toparlanma gecikirse iflaslara dönüşebileceği, temerrütlerin geleceğinin devam eden politika desteğinin kapsamı ve toparlanma hızıyla şekilleneceği aktarıldı.
Küresel bankacılık sisteminin iyi bir şekilde kapitalize edilmiş olmasına rağmen bazı bankacılık sistemlerinin sermaye açıkları yaşayabileceğinin kaydedildiği raporda, bazı gelişmekte ekonomilerin ise bazılarını borç sıkıntısına sürükleyebilecek veya mali istikrarsızlığa yol açabilecek finansman zorluklarıyla karşı karşıya olduğu ve resmi destek gerektirebileceği ifade edildi.
Raporda, salgın sonrası mali reform gündeminin, banka dışı finans sektörü için düzenleyici çerçevenin güçlendirilmesine ve daha düşük faiz oranı ortamında aşırı risk alımını önlemek için ihtiyatlı denetimi artırmaya odaklanması gerektiğinin altı çizildi.
Bloomberg HT